İNGİLİZCE İFADELER KONU ANLATIMI ÖRNEK CÜMLELER

İngilizce ifadeler ve örnek diyalog cümleleri konu başlıkları halinde sıralanmıştır.
KİŞİSEL FİKİR BELİRTME (EXPRESSING PERSONAL OPINIONS)
I think...: Bence...
According to me: Bana göre
In my view : Benim görüşüm
Personally: Şahsen
If you ask...: Eğer bana sorarsanız...
From my point of view: Bana göre
I believe that...: İnanıyorum ki...
To my mind: Bence
To me: Bana göre
It seems to me that...: Bana öyle geliyor ki...

Örnek Diyalog
Andrew: What is Jane like? (Jane nasıl biridir?)
Betty: I think she is very generous.(Bence o çok cömerttir.)

FİKİR/DÜŞÜNCE SORMA (ASKING FOR OPINIONS) » İngilizce İfadeler
What do you think about ...? : ... hakkında ne düşünüyorsun?
What is your opinion about ... ? : ... hakkındaki fikrin ne?
Do you think ...? : Sence...?
Do you believe ...? : Sence ...?

Örnek Diyalog
Gül: What do you think about Elif Şafak's new novel? (Elif Şafak'ın yeni romanı hakkında ne düşünüyorsun.)
Lale: In my opinion, it is very boring. (Bence, o çok sıkıcı.)

BİR FİKRE KATILDIĞINI BELİRTME (EXPRESSING AGREEMENT)
I agree: Katılıyorum
I agree with you: Sana katılıyorum.
That's right: Bu doğru
You are right: Haklısın
That's true: Bu doğru
I completely agree with you: Sana tamamen katılıyorum.
I absolutely agree with you: Kesinlikle sana katılıyorum.
I think so: Bence de öyle. /Ben de öyle düşünüyorum.
Exactly: Kesinlikle
Absolutely/Certainly: Kesinlikle
Of course:Tabiki
No doubt: Şüphe yok

Örnek Diyalog
Linda: I think Jim is a really generous boy. He shares his money with his friends.(Bence Jim çok cömert bir çocuk. O, parasını arkadaşlarıyla paylaşır.)
Sam: I completely agree with you. He also likes buying presents for his friends.(Sana tamamen katılıyorum. Ayrıca o, arkadaşlarına hediye almayı sever.)

BİR FİKRE KATILMADIĞINI BELİRTME/AYNI FİKİRDE OLMAMA (EXPRESSING DISAGREEMENT)
I don't agree with you: Sana katılmıyorum
I disagree: Katılmıyorum
That's wrong: Bu yanlış
You are wrong: Yanlışın var./Haksızsın
I am afraid I don't agree: Korkarım ki sana katılmıyorum
No way: Olmaz öyle şey/ Mümkün değil

Örnek Diyalog
Aylin: Look at this shampoo. It has a really nice package. You should buy it. (Bu şampuana bak. Gerçekten güzel bir paketi var. Onu almalısın.)
Sena: I don't agree with you. You should look at the ingredients. Look ! It contains a lot of dangerous chemicals. Sana katılmıyorum. İçeriğine bakmalısın. Bak! İçinde bir çok tehlikeli kimyasal var.)

BEKLENTİLER (EXPECTATIONS) » İngilizce İfadeler
I hope: Umarım
I expect: Umarım
I'm looking forward to: Umuyorum/Dört gözle bekliyorum

Örnek Diyalog
Jack: I feel sick: (Hasta hissediyorum.)
Rob: I hope you get better soon. (Umarım çabuk iyileşirsin.)

ŞAŞKINLIĞINI İFADE ETME (EXPRESSING SURPRISE)
I am sad/sorry to hear: Bunu duyduğuma üzüldüm
I don't believe in my eyes: Gözlerime inanamıyorum.
Unbelievable: İnanılmaz
You are kidding: Şaka yapıyorsun
You are joking: Şaka yapıyorsun
My Goodness! : Aman Allah'ım
You can't be serious: Ciddi olamazsın
Really?: Gerçekten mi?
What a surprise!: Ne sürpriz ama!
That is incredible: Bu inanılmaz
Is that true: Bu doğru mu?

Örnek Diyalog
Elif: Did you know Mehmet Öz performs over 250 heart operations anually?(Mehmet Öz'ün yılda 250'den fazla kalp ameliyatı gerçekleştirdiğini biliyor muydun?)
Cem: That's incredible! (Bu inanılmaz!)

ÖNERİDE BULUNMA (MAKING SUGGESTIONS) » İngilizce İfadeler
Let's: Hadi
Shall I..?/Shall we... ?: Yapayım mı?/Yapalım mı?
Why don't you/we...? : Niçin yapmıyorsun?/yapmıyoruz?
How about...?: .... ne dersin?
What about ...?: ... ne dersin ?
You should.../we should....: Yapmalısın/Yapmalıyız.

Örnek Diyalog
Mary: How can I get rid of acnes? (Aknelerden nasıl kurtulabilirim.)
Cem: Why don't you use a natural facial cleanser? (Neden doğal bir yüz temizleyici kullanmıyorsun?)

KABUL ETME (ACCEPTING) » İngilizce İfadeler That's a good idea: Bu iyi bir fikir
That sounds good/great: Kulağa hoş geliyor
Certainly/Sure/Of course: Kesinlikle/Tabiki
Great, thanks a lot: Harika, çok teşekkür ederim
Why not?: Neden olmasın?
What a good idea: Çok iyi fikir
I'd be happy: Mutlu olurum.

Örnek Diyalog
Mary: Shall we order a pizza?(Pizza sipariş edelim mi?)
Cem: That's a good idea! I am very hungry. (Bu iyi bir fikir. Çok açım.)

REDDETME (REFUSING) » İngilizce İfadeler
That is not a good idea: Bu iyi bir fikir değil
That sounds bad: Kulağa kötü geliyor
I am afraid I can't: Korkarım ki yapamam
I am sorry I can't: Üzgünüm yapamam
I'd love to but..: İsterdim ama...
What a bad idea: Çok kötü bir fikir
I'd rather not: Yapmamayı tercih ederim

Örnek Diyalog
Ece: Can you help me in doing the housework, please? (Ev işi yapmamda bana yardım eder misin lütfen?)
Cem: I'd love to but I have to do my homework. (İsterdim ama ödevimi yapmak zorundayım.)

TEŞEKKÜR ETME (EXPRESSING THANKS) Thank you: Teşekkür ederim
Thanks: Teşekkürler
Thanks a lot: Çok teşekkürler
Thank you from my heart: Sana yürekten teşekkür ederim
I appreciate...: Minnettarım
You're welcome: Rica ederim
Not at all: Bir şey değil
My pleasure: Zevkle/Benim için zevkti.

Örnek Diyalog
Nazlı: Thank you for carrying my bag. (Çantamı taşıdığın için teşekkürler.)
Ali: You're welcome.(Rica ederim.)

DİĞER İNGİLİZCE İFADELER (OTHER EXPRESSIONS)
What do you mean?: Ne demek istiyorsun?
Do you mean…?: .... mi demek istiyorsun?
I mean…: Yani/Demek istiyorum ki...
Never mind: Boşver
Are you sure?: Emin misin?
I see= I understand: Anlıyorum
Here you are: Buyur, al
Don't worry: Endişelenme
At last: Sonunda
Can you repeat it, please?: Tekrar eder misin lütfen?
Sorry, I couldn't follow: Üzgünüm dinleyemedim
Unfortunately: Maalesef
Never forget this: Bunu asla unutma
What else?: Başka?
How come?: Nasıl olur?
This is a must: Bu bir zorunluluk.
That's weird: Bu garip
I can't wait: Dayanamayacağım

ingilizce ifadeler

İngilizce Konu Anlatımı » İngilizce İfadeler konusu için yapılan yorumlar



Henüz yorum yapılmamış.